20 Nisan 2012 Cuma

Beyrut 1

Evettttt neredeyse 3 hafta oldu. Sonunda anlatmaya başlıyorum .
Beyrut gezimiz gayet güzeldi. Birçokları gibi büyülü biryer, defalarca giderim vs. gibi abartılı kelimelerle tarif edemeyeceğim ama, en azından 1 kez olsun gidilmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum. Vizesiz oluşu ve yakın oluşu büyük avantaj.

Neyse gelelim detaylara. Biz 28 Mart - 1 Nisan tarihleri arasında oradaydık.
Pegasus ile gittik. Pegasus'un İstanbul gidiş akşam 20:30, Beyrut'tan dönüş uçak saati ise sabah 6:30 idi.
Otel rezervasyonumuzu Booking.com'dan yaptım . Downtown Ramada'da kaldık. Oteli kesinlikle tavsiye ediyorum. Otelin yeri zaten vaktinizin önemli kısmını geçireceğiniz Downtown'da ve diğer önemli kısmını alacak olan Gemmayzeh ve Asrafieh'e çok yakın. Ayrıca bugüne kadar yurtdışında kaldığım en temiz ve düzgün oteldi.

Gitmeden önce bizi havaalanından alması için ve şehir dışında olan Jeita, Harissa ve Byblos'u gezdirmesi için taksici Hussein Abdallah ile mail yolu ile anlaştık. Hussein'i gitmeden önce internette yaptığım araştırmalar sırasında "çukurcumatimes" adlı bir blogda görmüştüm. Orda tavsiye ettikleri için iletişime geçtik ve çok da memnun kaldık.


Kendisine maille herzaman ulaşabiliyosunuz. Blackberrysinden çok kısa sürede cevap dönüyor. İnternet sen nelere kadirsin:).
Taksilerden söz açılmışken havaalanı transferi için 25 USD,  Jeita, Harrissa ve Byblos gezisi için ise 100 USD ödedik. Araştırmalarıma göre bu fiyatlar makul. Şehir içinde de toplu taşıma yok. Gerektiği yerde taksiye biniyorsunuz. Binmeden önce de mutlaka pazarlık yapılıyor. Azami 10 USD iyi. 7-8'ede fit olan oluyor. Ama daha fazlasına gerek yok. Onlara sorarsanız 15-20 USD'den açıyorlar kapıyı.
Yolculuk 1,5 saat sürüyor. 22:00'de Beyrut'taydık. Hussein bizi otele bıraktı . Yerleştikten sonra kendimizi sokağa attık. Beyrut'ta hayat gece yaşanıyor zaten . İlk durak Beyrut'a gelmeden önce rezervasyon yaptırdığımız Buddha Bar oldu. Buddha Bar dünyaca ünlü bir bar. Oldukça şaşaalı bir yer. Müzikleri çok güzel . Resimler biraz karanlık çıkmış ama kusura bakmayın . Burada tadına baktığımız içkiler Spring Flower, Russian Collins ve Exotic Daiquiri. Benim favorim şampanya ile yapılan Spring Flower oldu. Giderseniz tadına mutlaka bakın. 

Buddha Bar tık tık...




Ertesi sabah ilk iş Saifi Village. Burası Nada Debs Dizayn, Cream gibi butik mağazaları barındıran çok şirin küçük bir meydan. İlginç objelerin bulunduğu Supercalifragilisticexpialidocious'a da uğramadan geçmeyin.

Burası savaş sonrası yeniden yapılmış. Kahvaltımızı burada bir cafe olan Balimas'ta yaptık. Tercihimiz Labne peyniri, süper yeşil zeytin, manaiche'dan ( Zahterli bir tür gözleme diyebilirim ) oluşan formule libanaiseden yana kullandık. Ve pişman olmadık . Tek kötü tarafı çayların hep sallama oluşu.




İlk gün çok yağmurlu olduğu için buradan Asrafieh'deki ABC Mall'a geçtik. Burası tanıdık bir çok mağazayı bulabileceğiniz bir alışveriş merkezi. Öğle yemeği için buranın içindeki Leila'yı şiddetle öneririm. Resim biraz silip süpürülmüş haliyle ama olsun :).
Menüde Beyrut rakısı "arak", humus, muhammara, tabule ve ortaya 1 porsiyon kebap vardı. Mezeler süper ama kebaplar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bu görüşüm yediğim tüm yerler için geçerli.
Bu arada arak aynı bizim rakı. Sunum şekli biraz değişik. Masaya getirip bir sürahide kendileri su ile karıştırıp, tekila bardaklarından biraz büyük bardaklarda kendileri servis ediyorlar. Ksara diye bir markası vardı en çok onu beğendim .


Buradan çıkışta otelimizin çevresi olan Downtown'a döndük. Beyrut çok ilginç bir yer. Bir tarafta inanılmaz bir lüks , bir tarafta da hala savaştan kalma mermi, bomba izleri olan binalar. Lüksün adresi neresi derseniz Downtown. Gerçekten üst düzey markalardan oluşan mağazaları, adım başı geçen Bentley'ler , Ferrari'ler, sokak aralarındaki şirin cafeler . Alışveriş için kesinlikle uygun bir yer değil ama. Çünkü her şey Türkiye'dekinden pahalı idi.

Downtown ve Etoile Meydanından görüntüler, resim olayım zayıf biliyorum. Bu konuya zaman ayırmalıyım.






Downtown'da Beirut Souks adlı çarşı gerçekten göz alıcı. Girişindeki Balthazar Cafe çok şık. Akşam olunca yine daha önceden yer ayırttığımız Asrafieh'deki Abdel Wahab'dayız. Burası Leila'dan sonra Beyrut yemeklerinin tadına bakabileceğiniz bir diğer adres. Menü aşağı yukarı Leila'daki gibi, humus, tabule, kıbbe ve benzeri mezeler ve tabi ki arak.Ben Antepli olduğum için daha önce tatmadığım kadar özel bir lezzet yok . Ama bu tatlara alışık olmayanlar için tavsiye ederim.
Buradan çıkışta adresimiz gece hayatının merkezlerinden biri olan Gemmeyzah. Ana caddesi olan Gouraud , uzun bir cadde boyunca birçok lokanta, bar vs. bulunduruyor. İlginç olan gece hayatının merkezi dediğim bu cadde Karaköy'e benziyor. Gündüz giderseniz ve burası hakkında bilginiz de yoksa akşam şehrin en canlı sokaklarından biri olacağına dair size ipucu vermiyor.
Birkaç kadeh birşeyler içmek için girdiğimiz yer Dragon Fly. Güzel müzik ve shotlar için süper. Benim denediklerimden  AK47 ve Dragon Fly'a bayıldım. AK47'yi üzerine pudra şekeri ve kahve serpilmiş limon ile birlikte içiyorsunuz. Bu da içkilerimizi hazırlayan sevimli barmenimiz.



Devam edecek ......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder