16 Şubat 2012 Perşembe

Okuduklarımdan / AZ



Aslında Hakan Günday ile 2000 yılında Kinyas ve Kayra ile tanışmıştım. Ama bir türlü kitabın içine girip okumayı başaramadım. Elime yapıştı kaldı.Aynı sayfa defalarca okundu ama olmadı . Sonunda da pes etmiştim.
Yıllar sonra AZ ile karşılaştım ve bu kitabı beni çok etkiledi. Başlar başlamaz insanı sarıyor ve okuduğun her sayfada da sarsıyor. Elimden bırakmak istemeden bitirdiğim bir kitaptı . Bence okumalı, okutulmalı :)

Tanıtım Bülteninden ;
" 11 yaşında bir tarikat şeyhinin oğluyla evlendirilen korucu kızı Derdâ ile hapisteki bir gaspçının aynı yaştaki oğlu “mezarlık çocuğu” Derda’nın bir mezarlıkta kesişen hayatlarının, bu iki çocuğu kırk yıl boyunca her tür şiddetle yontup birbirlerine hazırlayışının, (bütün anlamlarıyla) Yazı’nın bu iki çocuğu birleştirmesinin hikâyesi. Çocuk şiddeti, hayatın şiddeti, aşkın şiddeti, inancın şiddeti, hırsın şiddeti üzerine, A’dan Z’ye şiddet üzerine, dilin ve yazının şiddetiyle bir roman… "

Kendisi ve kitapları hakkında daha fazla bilgi için tık tık ..

15 Şubat 2012 Çarşamba

Beni Sahiplen

                                               
                            Not :  Resmi " Beni Sahiplen " sitesinden aldım.


Biliyorum şu an takip edenim yok ama ben yine de bu siteden bahsetmek istedim. Bir gören olursa diye.  Sitenin adı Beni Sahiplen  .
Şu an barınaklarda, geçici olarak bir ailenin yanında veya veterinerde gibi değişik yerlerde olan, terk edilmiş,  bakıma muhtaç köpekleri sahiplendirmeye çalışıyorlar.
O kadar masum ve güzeller ki. Her birine bakarken içim titriyor diyebilirim. Bence cins veya melez olmalarının veya yaşlarının hiçbir önemi yok ama bu durumu önemsiyorsanız bile mutlaka sevebileceğiniz bir arkadaş bulabilirsiniz bu siteden. Çünkü daha önce sahiplenilmiş sonrada terk edilmiş, her yaştan, cinsten köpek var bu sitede. Eğer böyle bir isteğiniz ve uygun koşullarınız varsa ne olur para verip Pet Shop'lardan almayın. Bu siteyi ziyaret edin .

Başlıksız

Bir başlığım yok aslında. Sadece " Merhaba ".
O kadar uzun zamandır blog okuyor ve acaba ben de yapabilir miyim diye düşünüyorum ki.
Denemeden bilemem değil mi ? Neler yazacağıma dair çok net kurallarım yok. Gezdiğimden, yediğimden, içtiğimden, okuduğumdan, beğendiğimden, hissettiğimden yani her şeyden ama her şeyden olabilir. Kesin olan şeyler bugün ne giydim olmayacağı, imla kurallarını katledeceğim ve teknoloji özürlü olduğum için bolca hatalarım olabileceği.
Neyse dedim ya o kadar uzun zamandır düşünüyorum ki. Özellikle kocimin yüreklendirmeleri sonucu artık yeter diyorum ve harekete geçiyorum. Bakalım göreceğiz . Ne kadar devam edebilirim veya okunmaya değer bir şeyler çıkarabilir miyim bilmiyorum .
Ama her ne olursa olsun kocim sana çok teşekkürler. Umarım bana olan inancın hiç bitmez :)