21 Mart 2012 Çarşamba

Bir Hayal Kırıklığı / Bedri Usta

Pazar günü Cem'in annesi Katar'dan dönüyordu. Havaalanından dönerken bana da haber verecekti ve birlikte yemek yiyecektik. Nereye gidelim diye düşünürken eve çok yakın olan Bedri Usta'da karar kıldık. Bedri Usta Çiftehavuzlar'da bir süre önce açıldı. Eve yakın oluşu, işten dönüş yolumuz üzerinde oluşu nedeniyle bir ara denenmeli diye düşündüğüm yerler arasındaydı. Açıldığı günden itibaren de gittikçe kalabalıklaşan bir tempoda olduğu içinde herhalde güzel ki tutuldu diye düşündüm.
Anadolu yakasında oturanlar bilir, Caddebostan'dan Bostancı'ya kadar olan kısım her zaman kalabalık ve her mekan doluyken Caddebostan'dan sonrası bir anda sessizleşir ve o tarafta bir yerin tutması çok zor iştir. Gerçi benim sevmemin sebebi tam bu sakinliktir.
Neyse amma uzattım :).  Sadede gelirsek sonuç tam bir hayal kırıklığı.
Biz öğleden sonra  14 gibi gittik. Mekanda çok kalabalık değil de 3-5 masa vardı. Mekanın mutfağı girince tam karşıda. Oturduğumuz yer de bir nevi mutfağın önündeydi. Tüm yemek boyunca dışarısı ile mutfak arasındaki çöp taşıma, mal taşıma trafiği hiç bitmedi. Üstü leke içindeki personel sürükleyerek yanınızdan çöpü geçirirken yemek yemek tahmin edeceğiniz gibi pek zevkli değil.
Malzeme ve çöp işlerinin müşterilerin olmadığı bir saatte veya görmediği bir kapıdan yapılması daha mantıklı değil mi?
Mönüye gelirsek ortaya söylenen çiğköfte muhtemelen dünden kalmıştı. Şişmiş bulgur yedik. Lahmacun çok vasattı . Etler ortalamaydı. (Bir Antep'li olduğumu da belirtmek isterim bu arada.Bu bahsettiğim yemeklerin iyisinden anlarım :) )
Ama en sonuncu fiyasko zaten etraftan huylandığım için biran önce gitsek diye Cem'in gözüne bakarken bir de ayranımdan saç çıkması idi.
Offfffffff düşündükçe kötü oldum.
Dediğim gibi sonuç tam bir hayal kırıklığı bir daha ne giderim, ne de gitmenizi tavsiye ederim. 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder